Alışveriş, genel olarak cinsiyet ayrımı olmaksızın büyük çoğunluğu rahatlatan ve iyi hissettiren bir aktivitedir. Öyle ki tam anlamı ile bir terapidir. Alışveriş yapmak güzel fakat mağazalarda bu departmanlarda çalışan için veya alışveriş yapacak olanın yanındaki için de aynı şey geçerli mi, tartışılır. Alışverişte hangi tür insanlardan kaçınılmalıdır? Hayatın bazı dönemlerinde veya her anında kararsız insanlarla karşılaşıyoruz. Bu kararsız insanlar bazı alanlar da çekilse de söz konusu alışveriş olduğunda asla çekilebilir bir halleri kalmıyor. Bu durum kendileri için dahi bir yerden sonra dayanılmaz, çekilmez bir hal alırken bu alanda çalışan kişiler için veya yanlarında bulunan insanlar için hepten zor ve çekilmez bir durum haline gelir.
Alışverişte kararsız insanla karşı karşıya olduğumuzu nasıl anlarız?
Bu durumla karşı karşıya kaldığınız anda anlamamanız muhtemelen imkansız olacaktır. Kararsız insanlar daha 
mağazaya girmeden, hangi mağazaya girecekleri konusundaki tereddütleri ile ilk anda göze çarpar ve kendilerini belli ederler. Kendilerince uygun bir mağaza bulduklarını düşünüp mağazaya giriş yaptıktan sonra ise ne istedikleri konusunda tereddüde düşerler. Bu insanlar mağaza görevlisinden yardım almaya karar verirlerse, o mağaza görevlisi kararsız müşterinin esiri haline gelecek ve müşteri aradığını bulana kadar onun bütün seçimlerini yan yana getirip istediğine en yakın olanı bulması için ona yardım etmek zorunda kalacaktır. Yani, kararsız müşteri zaten ilk an “ben geliyorum” der, anlamamak mümkün değildir.
Kararsız bir insanla alışveriş esnasında nasıl başa çıkılır?
Var gücünüz ile onun seveceği, ona yakışacak bütün seçenekleri hızlı bir şekilde bulup, en aza indirgeyip kararsız kişinin önüne getirmeniz hem sizin hem de onun işine kolaylaştıracaktır. Kararsızlığı ile başa çıkmak mümkün olmasa da bu yöntem ile harcayacağınız süreyi biraz daha kısa tutmanız mümkün olacaktır.