Eski Yunan Ve Astronomi

En eski bilim dallarından biri olan astronomi, gelişimini tarih öncesi çağlardan beri sürdürmektedir. Mayalar, Babiller, Çin Uygarlıkları tarafından yapılan gök gözlemleri ve hesaplamalar Eski Yunan astronomisinin başlangıcı olmuştur.

Astronominin Eski Yunanlılara Geçişi

Eski Yunanlılar ondan önce var olan uygarlıkların aksine olan olaylarla değil bu olayların neden oldukları ile ilgilenmişlerdir. Bu ilgilerinin sonucunda evreni modellemiş ve evrendeki yıldızları tanrılar ile ilişkilendirmişlerdir. Aslında günümüzde anlatılan mitolojik hikâyelerin temelinde de bu astronomi çalışmaları sırasında varılan bulgular olduğu varsayılmaktadır. Eski Yunan filozoflarının da bu konu ile ilgili birçok varsayımı olduğu görülür. Örneğin Tales yerkürenin uzayda yüzdüğünü ileri sürmüştür. Filozofların yanı sıra bu bilim için çalışmalar yapan iki okul da gözleme dayalı bilgiler üretmekteydi. Bu okulun öğreticileri olan filozoflar da birbirinden farklı görüşlere sahipti. Pisagor dünyanın küre olduğunu savunurken Anaksagaras düz olduğunu iddia etmekteydi. Pisagor okulundan etkilenerek Pisagor’dan sonra okul kuran öğrencisi Planton’da gök cisimleri üzerinde çalışma yapmıştır. Bu gezegenlerin dönmesini yerin yani küre olan dünyanın dönmesiyle bağlantılı olduğunu düşünmüştür.

Geçmişten Günümüze Astronomi

Eski Yunanlıların yaptığı bu araştırmalar çoğu uygarlığı ve bilimsel gelişimi etkilemiştir. Bunların en başında Ay ve Güneş tutulmalarında yararlanarak Ay ve Güneş’in uzaklıklarını hesaplamaları olmuştur. Daha ilk başlarda büyücülerin yanlış olarak kullandığı astronomi bilimi, Eski Yunan döneminde bu kısıtlı bilgiden çıkıyor ve gözleme, bilgiye, düşünceye bağlı bir bilim halini alıyor. ​​​​​​​

Platon ve Socrates’in başlattığı çalışmaları Aristo daha da ileriye götürerek Ay’ın evreleri üzerinde çalışmıştır. Ay’ın kendinde ışığı olmayıp Güneş’ten aldığı ışığı yansıttığını da ilk olarak Aristo bulmuştur. Haftanın günleri notalar tutulmaya göre tanımın yapılması Eski Yunan’dan günümüze hala geçerliliğini korumaktadır. Sonuç olarak bugünün bilimi Yunanlı düşünürlerin gözlemlerine dayalı gelişmiştir diyebiliriz.